Sevgili İtalyan kahvesi severler,
Söz konusu “kahve” olunca tabii ki akla ilk gelen ülkelerden biri İtalya. İtalyan kafelerde (bar) uzayıp giden kahve menüsünü anlamakta zorlanıyorsanız, gelin “hangi kahveyi sipariş edince ne çeşit bir kahve beklemelisiniz” beraber inceleyelim 😉
İtalyanlar 'caffe' kelimesiyle neredeyse her zaman espresso’yu kastederler. Yani İtalya’da bir kafeye girip “un caffè per favore – bir kahve lütfen” dediğinizde önünüze gelecek olan kahve “espresso”dur.
Her şey 1901 yılında Milanolu Luigi Bezzera'nın kahvenin kısa sürede hazırlanmasını sağlayan bir kahve makinesi icat etmesiyle başlamış. Böylece espresso (hazırlanışının ve aynı zamanda tüketiminin hızını vurgulayan bir isim) İtalyanların günlük yaşamına girerek, İtalya'nın bir sembolü haline gelmiş.
İşte İtalyan kahvesi çeşitleri:
Caffè ristretto: Tadı güçlü ve daha belirgin, daha az su ve daha az kafein içeren ristretto, klasik espressonun azaltılmış ve yoğunlaştırılmış bir çeşidi.
Caffè lungo: Daha fazla su ile yapılır. Birçok kişi su ile seyreltildiği için kafein miktarının daha düşük olduğuna inanır, oysa ristretto ve espressodan daha fazla kafein içerir.
Caffè doppio: Yani bir cappuccino fincanında iki kahve. Uyarıcı bir bomba. Kahvenin ilk etkilerinin içildikten 10 dakika sonra ortaya çıktığını ve 45 dakika sonra zirveye ulaştığını biliyor muydunuz?
Caffè decaffeinato: Kafeinsiz kahve; uyuşuklukla savaşan ve uyanıklığı artıran madde olmadan, ama kahve tadına sahip bir kahve.
Cappuccino: Kahve ve çırpılmış süt (büyük kısmı köpük halinde) üzerinde kakao ile süslenmiş olabilir. Yabancıların cappuccino'yu öğle yemeğinde ya da öğleden sonra içmesi İtalyanların aklının almadığı bir konu. İçinde süt olduğu için sabah saatleri haricinde tüketildiğinde hazmının zor olduğuna inanıyorlar. İtalyanlar için cappuccino, kruvasanla birlikte kahvaltının temel parçası.
Caffè macchiato: Bir başka İtalyan klasiği, yani üzerinde çırpılmış süt bulunan klasik espresso. Macchiato İtalyanca’da “lekelenmiş” anlamına gelir. Burada kahvenin süt ile lekelenmesine refere edilir 😊
Caffè affogato: Bir bardağa dondurma konularak ve ardından üzerine bir shot taze yapılmış espresso dökülerek hazırlanır.
Caffè americano: Kahve tadını hafifletmek ve Amerikan tarzına yaklaşmak isteyenler için. Daha büyük bir fincanda servis edilen, suyla seyreltilmiş veya isteğe göre dökmek için küçük bir sürahi sıcak su ile servis edilen espressodur.
Caffè corretto: İçine alkol katılmış espresso. Genellikle grappa, bazen de sambuca kullanılır. Ancak sayısız varyasyon vardır: brendi, rom, konyak veya viski kreması ile.
Caffè leccese: Tadılması gereken bir mucize: Lecce, Salento'ya özgü, aynı zamanda güney İtalya'da da yaygın: kahve ve buzun yanı sıra, asıl kahraman, tatlandırmak ve özel bir lezzet vermek için şeker yerine kullanılan badem sütüdür.
Caffè d’orzo: Kahvenin çok pahalı olduğu ve piyasada bulunmadığı zamanlarda alternatifler aranmış ve bunlar arasında kavrulmuş arpa çekirdekleriyle kahve yapmak da varmış. Günümüzde arpa kahvesi hala popüler ve tüm kahve dükkanlarında kafein içermeyen bir çeşit olarak mevcut.
Caffè al ginseng: Ginseng, enerji verici etkileri olduğu düşünülen Asya kökenli bir kök. Ginseng kahvesi espressoya bir alternatif, peki ne içeriyor? Çözünebilir kahve, krema tozu, şeker ve az miktarda ginseng kökü, aromalar.
Kahve ülkesi İtalya’da daha pek çok kahve çeşidi var ama başlangıç için yukarıdaki saydıklarım güzel bir temel oluşturuyor diyebiliriz.
E allora buon appetito 😉
Commentaires