Sevgili İtalya severler merhabalar, ciao a tutti!
Uzun süredir buraları boş bıraktığımın farkındayım, zira öğrencilerimden kalan zamanımı Youtube kanalım ve instagram hikayeleri doldurmaya başlayınca elim gidip de yazı yazamadım.
Dönüşümü, Youtube’ta da işlemek istediğim bir konu ile yapmaya karar verdim: Antik Şehir Pompei.

Yok olan bir şehir ve medeniyetin hikayesi var Pompei’de. Pompei Napoli yakınlarında bir şehir ve Vezüv yanardağının eteklerinde kurulmuş. M.Ö 79 yılında Vezüv yanardağının patlaması ile lavlar altında kalan şehir o dönemlerde en parlak zamanlarını yaşıyormuş. Su ve kanalizasyon kanalları, anfitiyatrosu, stadyumu ve limanı ile zamanın teknolojisine göre çok ileri bir şehirmiş. Ticaretin çok gelişmiş olduğu, denize yakın, İtalya’nın elit kesiminin yaşadığı bir yermiş. Öte yandan eğlencenin ve kumarın da merkeziymiş.
Son zamanlarda sürekli gerçekleşen depremlere alışan Pompei halkının, Vezüv’ün patlamasını da bu alışkanlıkla algılayamadığı ve yavaş davranıp gafil avlandıkları söylenenler arasında. Öyle ki insanlar o sırada ne yapıyorlarsa o halde kalıp, taşlaşmışlar. Ve şehir 1748 yılında keşfedilene kadar o şekilde kül yığınları altında kalmış. Havasızlık ve nemin az olması sebebiyle şehir o zamanki haliyle korunmuş. Giuseppe Fiorelli isimli İtalyan, kalıntıların içine plastik bir alçı sıkarak saklayabileceğini keşfedince taşlaşmış cesetlerin günümüze kadar aynı şekilde kalarak gelmesini sağlamış. Taşlaşmış vücutlar arasında dua eden adamdan, cinsellik yaşayan çiftlere kadar örnekler var.

Koca bir şehrin bu şekilde helak olması, beraberinde dine dayanan yorumları ve Pompei halkının yaşam tarzının tartışmaya açılmasını geçirmiş. O sırada şehrin %60’ını zenginler oluştururken, geri kalanını ise köleler oluşturuyormuş. Şehre günahlar şehri denmesinde ve patlamanın Allah’ın onları cezalandırma şekli olduğunun söylenmesinde; şehirde cinselliğin çok ön planda olması, birçok genelevin olması ve eşcinselliğin doğal karşılanması var. Öte yandan o kadar zenginlermiş ki yedikleri şeylerden daha fazla zevk alabilmek için yatarak yiyip, sonra kendilerini kustururlar ve yine yemeye devam ederlermiş.

Sebebi için ister Allah’ın cezalandırması deyin, ister yanardağın yanında oturuyor olmanın doğal sonucu, ama Napoli tarafında giderseniz bir gününüzü ayırıp mutlaka bu tüyler ürperten ama bir o kadar görülmeye değer antik şehri gezin. Benim Erasmus yaparken gitme şansım olmuştu, şimdi imkan bulursam bir de bu yaştaki kafamla gidip görmeyi çok isterim, çok istersek de olur biliyorsunuz😉
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, ciao ciao!
Comments