Sevgili İtalya severler,
Bir haftayı aşkın bir süredir yazamadım, zira geçen hafta Türkiye'ye geldim ve bir-iki ay buradaki işlerimi hallettikten sonra yine İtalya'dan bildirmeye devam edeceğim 😊
Türkiye'ye gelmeden önceki son hafta çok sevdiğim biricik arkadaşlarımdan Sera, nam-ı diğer Seya, ziyaretime geldi 🙃 Süper ikili, İtalya kazan biz kepçe, eğlencenin dibine vurduk. Sera zaten başlı başına bir komedi karakteri. Mimikleri, anlatımı, taklit yeteneği tam bir stand-up'çı diyebiliriz, her eve lazım 😄
Duraklarımızdan biri "Pisa" idi. Bolonya'dan sabahın köründe çıkmak suretiyle 2 saatlik, Floransa aktarmalı tren yolculuğu sonrası Pisa'daydık. İstasyondan "Mucizeler Meydanı"na yarım saate yakın bir yürüyüş yolu var. İtalya'da iki Türk olmak ayrı bir eğlence, insanların gözünün içine baka baka dedikodu yapabilme keyfi sunuyor bir kere 😄 Tabi karşındakinin Türk çıkması riski hep baki 🥴
Güle eğlene meydana vardık. Meydan gerçekten çok etkileyici. Sırasıyla dizilmiş birbirinden ihtişamlı yapılar ve sanki arkada kaldığı için kafasını çıkarma gereği duymuş gibi öne eğilen Pisa Kulesi..
Bu yazımda sadece Pisa Kulesi'nden bahsedeceğim fakat aslında meydanda kulenin yanında farklı yapılar var; "Battistero", "Camposanto", "Cathedrale".. Bunlar için öncelikle bilet almanız gerekiyor. Aşağıdaki gibi bir bilet sistemi var, katedral ücretsiz fakat ücretsiz girebilmek için diğer yapılardan biri için bilet almış olmanız gerekiyor. Kuleye giriş de öyle kafanıza göre olmuyor. Bilet alırken, müsait seanslar arasından seçim yapıyorsunuz ve o saatte geldiniz geldiniz yoksa biletiniz yanıyor. İçeri girmeden de çantalarınızı emanete bırakmanız gerekiyor, yoksa oradaki izbandut tipli askerler gelip kollarında tuttukları kendileri boyutundaki tüfekleri eşliğinde sizi uyarıyorlar, inanın hoş bir hissiyat değil 😅
Biz de seansımız gelene kadar, kendimizi Pisa kulesi ile samimi pozlar çekme işine verdik. Bu konuda Sera'yı ikna etmek uzun sürse de, adım başı enteresan şekillere girmiş poz veren insanları görünce yalnız olmadığımızı anladı ve gevşedi neyse ki 😄
Pisa Kulesi'ne güvenlik önlemlerinden de geçip girdikten sonra, en alt katta, İngilizce ve İtalyanca anlatım yapan bir yetkili hikayeyi anlatıyor. Yukarı baktığınızda gerçekten ürkütücü bir derinlikle karşılaşıyorsunuz. Hele basamakları çıkmaya başladıktan sonraki yorucu yolculuk cabası. Üstelik basamakların ayak basılan yerleri hep çukurlaşmış. "Nasıl yani ayak basıldı niye çukurlaşacak kadar yumuşak mı burası, zaten kule de eğik, kesin devrileceğiz" hissiyatı uyanmıyor değil 😅
Fakat yukarı ulaşabilene manzara şahane! Bu arada 200 küsur basamak var, o kadar da ölümcül değil, daha beterlerini görmüştüm 😄 En üstte gezilebilen iki kat var. En üstün bir altı ve zirve olmak üzere. 360 derece Pisa şehri ayaklarınızın altında...
Pisa Kulesi deneyimimizi sizin için kameraya da aldım, aşağıdaki videodan Pisa'ya giriş yapabilirsiniz 😉