Sevgili İtalya severler,
İtalya'ya gittiyseniz dikkatinizi mutlaka çekmiştir, "Un caffè - Bir kahve" dediklerinde önlerine gelen kahve "espresso"dur, farklı bir şey istediklerinde o kahvenin çeşidi özellikle belirtilir, yani İtalyanlar için kahve eşittir espresso'dur.
Kelime olarak dışarı preslenmiş anlamına gelen "espresso", tahmin edersiniz ki, İtalyanca bir kelime. Espresso aslında kahve çekirdeğinin konsantresi. Tazeliğini koruyan kavrulmuş çekirdeklerin demleme işleminden hemen önce çekilmesi ile hızla hazırlanan kahve anlamında kullanılan bu ifade, 1900'lerin başından itibaren hazırlama yöntemini değiştiren makinelerin kullanılmasıyla espresso halini almış.
Sanayi Devrimi 1900'lerde kahve kültürüne de etki etmiş. Artan üretim hızına bağlı olarak yaşam hızı da artıyor ve insanlar kahve için artık uzun süre beklemek istemiyor. Ayrıca hemen hemen her alanda kullanılan buhar teknolojisi kahve için de kullanılmaya başlıyor.
1896 yılında buhar gücüyle çalışan bir kahve makinesi yapıyorlar ve bir saatte üç bin kahve fincan hazırlayabiliyorlar! Fakat bu makinede kahve su yerine yüksek ısıdaki buharla demlendiği için kahvenin tadı lezzetli olmuyor.
1901 yılında İtalyan mucit Luigi Bezzera bu işe bir çözüm buluyor ve buhar gücünü
kahveyi demlemek için değil, suyun kahveyi pişirmesi için zorlayıcı bir unsur olarak kullanıyor ve tattaki sorun çözülüyor.
Espresso makinelerinin kahveyi lezzetli ve kısa sürede hazırlamayı kolaylaştırması sonucu espresso kültürü İtalya'dan başlayarak önce Avrupa'ya ardından tüm dünyaya yayılmaya başlıyor.
Neyse ki Türkiye'ye de gelmiş ve bizi bu tattan mahrum etmemiş :)
Öyleyse buon appetito ;)